Ebeveyn olma serüvenimin ilk aylarından beri kafamı kurcalayan bir konudur; çocuklarla hangi konular nereye kadar konuşulmalı? Örneğin çevresel meseleler; küresel ısınma başka bir deyişle iklim değişikliği, doğanın tahribatı, biyolojik çeşitliliğin yok olması, dünya üzerinde varlığının ilk elli yılında binlerce can almış ve hala almaya devam eden nükleer denilen bela, kirlenen topraklarımız, havamız, gıdamız... Şu anda bu karamsar tabloyu aklımdan geçirirken bile yüreğim daraldı. Miniklerimizin doğayı sevmesini ve korumasını istiyoruz ama bu kadarını bilmeden, yaşadıkları dünyanın yükünü sırtlanmadan da elbet bu bilinci verebiliriz gibi geliyor.
Doğada çocuklarla beraberce geçirilerek güzel zamanlar, doğa üzerine düşündüren masallar, doğanın tüm güzelliklerini ortaya koyan resimler, müzikler, kısacası sanat ürünleri, kaygılara yer vermeden doğa üzerine düşünmemize, konuşabilmemize yardımcı olabilir.

"Çin ressamları resimlere hayat vermeyi bilirlerdi: Kâğıdın üstüne çizer çizmez atları kaçar gider, dükkânın duvarına çizdikleri turna uzaklara uçmak için kanat çırpmaya başlar ve ta uzakta yaşlı Vang-Fo daha yeni kurumuş bir tablonun denizinde kayığıyla süzülürdü. Bu öyküyü onlar gibi olamadığım için yazdım, kendimi avutmak için."
Ateşin Dereyi Kurtardığı Gece, geçen sene iş çıkışı eşime doğum günü hediyesi almak üzere uğradığım kitapçıda karşıma çıkmıştı. Sayfalarında şöyle bir gezinince her bir sayfanın yağlıboya tablo etkisi uyandırdığı bu kitaba aşık oldum. Masalsı kurgusu, şiirsel anlatımı beni içine alıvermişti. Yol boyunca satır satır okumuş çok keyif almıştım.


Dünya üzerindeki tüm nehirlerin özgür olduğu günleri görebilmemiz dileğiyle herkese keyifli okumalar.
Haftaya görüşmek üzere...
İnanç
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Yorumunuz için teşekkür ederim